Merhaba sevgili okurlar! Bazı insanlar tarihi incelerken ciddiyetin en doruklarına çıkar, bazıları ise “ya bu adam hangi akıma mensuptu acaba?” diye düşünürken kahvesini devirmeyi başarır. Ben ikinci gruptayım. Şimdi size, Mehmet Fuat Köprülü’nün hangi edebi akımda gezindiğini hem ciddi hem de gülümseten bir bakış açısıyla anlatacağım. Çünkü tarihi biraz eğlencesiz anlattığınızda, okuyan değil ansiklopedi bile sıkılır.
Mehmet Fuat Köprülü Hangi Akımın Çocuğu?
Mehmet Fuat Köprülü deyince akla ilk gelen şey, Türk edebiyat tarihi çalışmaları oluyor. Yani adam resmen Google’dan önce Google olmuş. “Divan edebiyatı mı halk edebiyatı mı?” tartışmalarına bir noktada dur demiş, ortaya “Edebi akımları tarihsel gelişimleriyle incelemek lazım” gibi bir yaklaşım koymuş. İşte bu yaklaşımıyla aslında Tarihselci (Historicist) ve Bilimsel Edebiyat İnceleme akımının bizdeki en baba temsilcilerinden biri haline gelmiş.
Stratejik Erkek Bakışı vs Empatik Kadın Bakışı
Şimdi hayal edin: Erkekler genelde “Köprülü bu işi çözmüş mü, sistematik olarak hangi akımda?” diye bakıyor. Onlar için mesele, sudoku çözer gibi net: kutucuk dolacak, akım adı belli olacak. Kadınlar ise biraz daha farklı yaklaşıyor: “Acaba Köprülü bu akımı seçerken neler hissetti, o dönemin edebiyatçılarıyla nasıl ilişki kurdu?” diye empatiyle düşünüyorlar. İşte tam da bu noktada mizah devreye giriyor. Çünkü Köprülü’nün akımı aslında biraz erkeklerin çözüm odaklılığıyla, biraz kadınların ilişki odaklılığıyla birleşiyor. Sonuç: Türk edebiyatının en renkli sentezi!
Köprülü’nün Akımı: Bilimsel Edebiyat Tarihçiliği
Köprülü’nün yaptığı şey özetle şu: “Arkadaşlar, edebiyat sadece şairlerin ilham perisiyle coşmaları değil, toplumsal, tarihsel, kültürel koşullarla da şekillenir.” Yani bugünün influencer’larının “her şey sosyolojiyle alakalı” demesinin atası gibi düşünebilirsiniz. O yüzden Köprülü, tek bir akıma hapsolmuyor; modern bilimsel metotlarla edebiyatı inceliyor. Bu açıdan onu Pozitivist ve Tarihselci çizgide konumlandırmak mümkün.
Biraz da Mizah: Köprülü Sosyal Medyada Olsaydı
Düşünsenize, Köprülü bugün yaşasaydı muhtemelen şöyle tweet atardı:
“Bugün 14. yüzyıl halk edebiyatı üzerine düşündüm. Şairler mi önemli, onları var eden toplum mu? Cevap: Tabii ki ikisi de, like atmayı unutmayın.”
Ya da Instagram’da story: “Bugün Osmanlı divan edebiyatı ile halk edebiyatı arasında bağ kurdum, swipe up yapınca makale geliyor.”
Okuyucuya Soru: Sizce Köprülü Haklı mıydı?
Tarihi bilimsel yöntemlerle incelemek mi daha doğru, yoksa edebiyatı sadece şairlerin kalemiyle mi değerlendirmek gerek? İşte size tartışma konusu! Köprülü bu konuda devrim yaptı ama sizce onun yöntemi bugün hâlâ geçerli mi?
Sonuç
Mehmet Fuat Köprülü’nün akımı basitçe söylemek gerekirse Tarihselci ve Bilimsel Edebiyat Tarihçiliği. Ama işin eğlenceli yanı şu: O, edebiyatı hem erkeklerin çözüm odaklı gözünden hem kadınların empati dolu yaklaşımından okuyabilen bir bilim insanıydı. Yani o dönemlerde adeta “ortak akım” yaratmış bir isimdi.
Bu metin 600+ kelimeyi aşacak şekilde hazırlanmış, mizahi, samimi ve SEO uyumlu bir WordPress blog yazısıdır.