Göktürklerde Kadına Ne Denir? Kadınlık, Erkeklik ve Biraz Mizah
Herkese merhaba! Bugün sizlere tarih kitaplarında okuduğumuz “Göktürkler”den bahsedeceğiz, ama normal bir tarihsel bakış açısı yok! Çünkü, Göktürklerde kadına ne denir sorusu, biraz da mizah ve eğlenceyle karışmış bir konudur. O zaman gelin, Göktürklerin kadınlarına nasıl hitap ettiklerini öğrenirken, biraz da kafaları karıştırıp, gülümsemeler yaratacak bir sohbet yapalım!
Göktürklerde Kadın: Hükümdar, Yüce, Ana ve Tabii Ki ‘Hanım’
Göktürklerde kadına, zaman zaman “Yüce Hatun” denir, ki bu unvan o kadar ağır bir unvandır ki, bir nevi “bizim evde tek söz sahibi” anlamına gelir. O zamanlar kadına sadece ‘hatun’ demek yetmezdi, onu yücelten bir sıfat da eklenirdi. Her şeyden önce, Göktürk toplumunun kadınları da erkekleri gibi halk arasında ciddi bir otoriteye sahipti. “Hatun” demek, sadece evdeki mutfak işlerinden sorumlu olmak değil, aynı zamanda siyasi, kültürel ve toplumsal meselelerde de önemli bir söz hakkına sahip olmak demekti. Yani, ‘Hanım’ dediğimizde biz sadece evin içindeki düzeni değil, devletin düzenini de kastediyoruz! Bir anlamda, Göktürkler’de kadına “yüce” demek, aslında evdeki en önemli kararları veren kişi demekti.
Erkekler ve Kadınlar: Çözüm Odaklı mı? İlişki Odaklı mı?
Şimdi biraz da erkeklerin bakış açısını ele alalım. Göktürk erkekleri, tabii ki oldukça stratejik adamlardı. Onlar için kadının rolü, bir savaş meydanında strateji kurmak kadar önemliydi. Erkekler daha çok çözüm odaklıydılar; savaşmak, toprak kazanmak, yeni topraklarda zaferler elde etmek… Kadınlar ise daha çok ilişki odaklıydılar; “Beni dinleyin, kalpten konuşuyorum!” diye bağırarak erkeklerin aklını başından alırlardı.
Yani, Göktürklerde erkekler, “Nasıl daha iyi savaşırım?” diye düşünürken, kadınlar “Hadi biraz da sevdiklerimize zaman ayıralım, iletişim kuralım” derlerdi. Kadınların empatik yapısı, toplumu bir arada tutan önemli bir faktördü. O zamanlar bile, Göktürklerde kadına verilen “Yüce Hatun” unvanı sadece fiziksel bir güç değil, duygusal zekâ ve strateji gücünün de bir göstergesiydi.
Kadın ve Erkek Arasındaki Taktik Farklar
Daha net bir örnek verecek olursak, Göktürklerde kadınlar sadece evde değil, aynı zamanda toplumda da önemli kararlar alırlardı. Bir erkek savaş meydanında düşmanla mücadele ederken, kadını evde oturup sadece “savaşacağım” diye düşünmezdi. Hayır, kadınlar aynı zamanda ilişki yönetiminde de çok başarılıydı! “Hadi gel, bu işte biraz duygusal zekâmı kullanalım” dedikleri zaman, işler hemen yoluna girerdi. Bir erkeğin savaş meydanındaki stratejisinin, kadının duygusal zekâsıyla buluşması, adeta her iki tarafın da zaferi anlamına gelirdi. O yüzden de “Yüce Hatun” unvanı, savaşta değil, toplumdaki her alanda önemli olma anlamını taşırdı.
Peki sizce, Göktürkler’de kadınlar gerçekten de tüm bu yüceltilmiş unvanları hak ediyor muydu? Kadınlar erkeklere göre daha “ilişki odaklı” mıydı, yoksa her ikisi de strateji konusunda usta mıydı? Yorumlarınızı bizimle paylaşın, hep birlikte tartışalım!
Sözün Sonu: Göktürk Kadını Bir Efsane mi?
Sonuçta, Göktürklerde kadına verilen unvanlar ve yer, toplumun her alanındaki güçlerini ve etkilerini ortaya koyuyordu. Bugün, kadınların sadece evde değil, toplumun her alanında söz sahibi oldukları bir dünyada yaşıyoruz. Göktürklerdeki “Yüce Hatun” unvanı belki de tarihteki en eski “empatik lider” unvanlarından biri. O yüzden “Kadınlar sadece mutfakta mı?” sorusunu bir kenara bırakıp, “Göktürk kadınlarının hükümdar olabileceğini kimse inkar edebilir mi?” diye sormamız gerek.
Sizce, Göktürklerde kadınlara neden “Yüce Hatun” deniyordu? Herkesin üzerine birer “Yüce Hatun” başlığı takması gerekebilir mi? Yorumlarınızla bu eğlenceli tartışmaya katılın!